Ali Kuşçu’nun Hayatı
Ali Kuşçu’nun ne zaman doğduğu pek bilinmemektedir. Ayrıca Maveraünnehir’in neresinde yaşadığı da pek bilmiyor. Ama ilk eğitimini Semerkant’ta aldığını ve on beşinci yüzyılda Kirman’da, yeni ilimlerin önemli bir merkezi durumunda bulunan bu şehirde yaşadığı söyleniyor.
Kendisine büyük ünvan kazandıracak olan Şekl-i Tecrit isimli eserini yazmıştır. Şekl-i Tecrit insanlığa büyük bir kaynak olmuştur. Felsefe çalışmalarının yanında, astronomi çalışmalarını da sürdürdüğü Kirman’da ayın şekillerini anlatan incelemeler yaptı ve bununla ilgili bir eser hazırladı.
Ali Kuşçu’nun yetişmesinde Kadızade’nin ve Uluğ Bey’in çok büyük emekleri vardır. Uluğ Bey’in ‘Büyük Alim’, ‘Şeref Oğuz’ diye bahsettiği Ali Kuşçu zaman zaman sefaret heyetleri ile birlikte başka ülkelere göndermiştir. Böylelikle önemli şeyler hakkında bilgi sahibi olmuş ve bilgi ve görgüsünü artırma fırsatı yakalamıştır. Bu tecrübesi sebebi ile ileride Uzun Hasan tarafından Fatih Sultan Mehmet’e elçi olarak kullanılmıştır.
İki Sost, İki Bilim İnsanı
Ali Kuşçu ölümüne kadar seyahatleri dışında Uluğ Bey’in yanından hiç ayrılmamıştır. Ali Kuşçu hem görevini en iyi şekilde yerine getirdi, hem de Uluğ Bey’in sırdaşı, arkadaşı oldu. Uluğ Bey’in kendisi için kullandığı ‘Büyük Alim’, ‘Şeref Oğuz’ ünvanının gerçek hakkını verdi. Uluğ Bey’e evrensel bir ünvan kazandıran ve aydaki kraterlerden birine adının verilmesini sağlayan uzay bilimci Uluğ Bey hakkındaki en önemli açıklamayı Ali Kuşçu yazdı.
Uluğ Bey’in, oğlu Abdüllatif tarafından katledilmesiyle Semerkant’ın üzerine kara bulutlar çöktü. Kuşçu bu üzücü olay üzerine ailesi ile birlikte Azerbaycan bölgesine geçerek buraya yerleşti. Tebriz’e geldi. O dönemde Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan, hakimiyeti altındaki topraklarda medreseler, imarethaneler kurmuş ve bilim ve sanat adamlarına büyük önem vermişti. Bu bakımdan Ali Kuşçu’yu da himayesine almıştı. Ali Kuşçu burada 22 yıl yaşamıştır. Daha sonra Uzun Hasan’ın ricasıyla Fatih Sultan Mehmet’e elçi olarak gönderilmiştir.
Ali Kuşçu’nun İstanbul Sevdası

Ali Kuşçu İstanbul’a ayak bastığında Osmanlılardan, yaşamdan ve İstanbul’dan çok etkilenmiştir. Fatih Sultan Mehmet de bu bilim adamının bilgisi ve görüntüsünden çok etkilendi. Ali Kuşçu’nun İstanbul’da kalmasını rica etti. Matematik ve astronomi bakımından Osmanlı Türklerinin en parlak çağı Ali Kuşçu ile başlamaktadır. İstanbul’daki kısa hayatında verdiği dersler kadar, medreselerinde kendine has müfredatını hazırlayarak bilime büyük katkılar sağlamıştır.
Ali Kuşçu’nun Bütün Eserleri
- Ali Kuşçunun Astronomi Türündeki Eserleri
Şerh-i Zîc-i Uluğ Bey- Risâle fî Halli Eşkâli Mu‘addili’l-Kamer li’l-Mesîr (Fâide fî Eşkâli ‘Utârid)
- Risâle fî Asli’l-HâricYumkin fî’s-Sufliyyeyn
- Şerh ‘ale’t-Tuhfeti’ş-Şâhiyye fî’l-Hey’e
- Risâle der ‘İlm-i Hey’e
- El-Fethiyye fî ‘İlmi’l-Hey’e
- Risâle fî Halli Eşkâli’l-Kamer
Ali Kuşçunun Matematik Eserleri:- er-Risâletu’l-Muhammediyye fî’l-Hisâb
- Risâle der ‘İlm-i Hisâb
- Kelâm ve Usûl-i Fıkıh Eserleri:
- eş-Şerhu’l-Cedîd ‘ale’t-Tecrîd
- Hâşiye ‘ale’t-Telvîh
Mekanik Aletleri Hakkındaki Eseri:
- et-Tezkire fî Âlâti’r-Ruhâniyye
Ali Kuşçunun Dil ve Belagat Eserleri:
- Şerhu’r-Risâleti’l-Vad‘iyye
- el-İfsâh
- el-‘Unkûdu’z-Zevâhir fî Nazmi’l-Cevâhir
- Şerhu’ş-Şâfiye
- Risâle fî Beyâni Vad‘i’l-Mufredât
- Fâ’ide li-Tahkîki Lâmi’t-Ta‘rîf
- Risâle mâ Ene Kultu
- Risâle fî’l-Hamd
- Risâle fî ‘İlmi’l-Me‘ânî
- Risâle fî Bahsi’l-Mufred
- Risâle fî’l-Fenni’s-Sânî min ‘İlmi’l-Beyân
- Tefsîru’l-Bakara ve Âli ‘İmrân
0 Comments