Harper Lee – Bülbülü Öldürmek Kitap Özeti Yorumu Ana Fikri Kahramanları İncelemesi


Harper Lee’nin 1960 yılında yazdığı Bülbülü Öldürmek isimli kitabın uzun bir özetini, kısa yorumunu, ana düşüncesini, karakterlerini ve analizini açık ve net ifadelerle sunuyoruz…


20. yüzyılın ortasında Amerikan Derin Güney’inin Tennassee Williams, Flannery O’Connor ve Carson McCullers gibi yazarları, fantezi ve grotesk öğeleriyle 18. yüzyılın Gotik edebiyatının geleneklerini temel alarak Güneyli Gotik edebiyatının geleneklerini temel alarak Güneyli Gotik olarak bilinen edebiyat janrını yaratmıştır.  Bu yazarlar Güney’in görünürdeki saygınlığının altında yatan rahatsızlık verici gerçekleri ve çarpık ruhları araştırmak için geleneksel Gotik tarzın karakteristiklerini kullanmıştır. Örselenmiş veya eksantrik karakterleri, dehşetli ortamları ve netameli koşullarıyla bu janrdaki metinler Güney’in ırkçılık, yoksulluk ve suç gibi sorunlarını inceler.

Harper Lee’nin klasik romanı Bülbülü Öldürmek, Güneyli Gotik janra bir rüştünü ispat etme temasını taşır ve Yurttaşlık Hakları Hareketinden yıllar önce Amerikan Güney’indeki ırksal önyargıyı vurgular. Aynı zamanda küçük bir Güney kasabasında yaşayanların davranışlarını ele alır.

Geleneğe Meydan Okumak

Bülbülü Öldürmek

Öykü 1930’ların ortasında “günlerin yirmi dört olduğu, ama çok daha uzun geldiği” bir Alabama kasabası olan Maycomb’da geçer.

Anlatıcı olayların başında yaklaşık altı yaşında olan Scout adlı küçük kızdır. Toplumsal gelenekleri sorgulayan erkeksi bir kızdır.

Çocuklarına anlayış ve şefkat değerlerini öğretmeye çalışan ahlaken dürüst bir adam olan dul babası avukat Atticus Finch, erkek kardeşi Jem ve siyah aşçıları Calpurnia’yla birlikte yaşar.

Socut Maycomb’daki günlük hayatı, komşularını, alışılmadık bir çocuk olan Dill adındaki arkadaşını ve okulunu anlatarak Derin Güney’deki görünüşe göre zamansız toplumun bir resmini sunar. Sokaklar sıcaktan kavrulur, kibar leydiler çay partilerinde dedikodu yapar, yoksuz beyaz çocuklar okula ayakkabısız gelir ve siyahlar ırgat veya hizmetkar olarak ayrı hayatlar sürer. Güneyli Gotik geleneğinde toplumda tuhaflıklar da vardır; sözde tekinsiz bir evde yaşayan ve çocukların fantastik hikayelerine konu olan münzevi Boo Radley bunlardan biridir.

Atticus beyaz bir kadına tecavüz etmekle suçlanan bölgedeki bir siyahın savunmasını üstlenmeyi kabul edince, Scout babasının aslında bunun kaybedilmiş bir dava olduğunu kabul etmesine rağmen Tom Robinson’ı savunma kararlığılığın yol açtığı gerilimleri ve şiddeti anlatır. Duruşmanın ardından çocuklara yönelik kanlı bir saldırı gerçekleşir ve Boo Radley’in bir canavar değil koruyucu olduğu açığa çıkar. Roman artık daha olgun ve bilge olan Scout’un kendi küçük kasabasındaki insan davranışları üzerine düşünmesiyle son bulur.

Yurttaşlık Hakları Hareketi ivme kazanırken yayımlanan Bülbülü Öldürmek neredeyse derhal en çok satan kitaplar arasında girmiştir. Yumuşak tonuna rağmen bu janrdaki diğer romanlar gibi ırsal nefretin gerçekliğiyle yüzleşmek zorunda kalan bir Güney topluluğunun zarafetinin altındaki karanlığı teşhir etmiştir.


0 Comments

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir