Hidroelektrik Santral (HES) Nedir? Nasıl Çalışır? Etkileri Nelerdir?


HES Nedir?

HES, hidroelektirk santralinin kısaltılmasıdır. Yani sarp bir vadiden gelen akarsuyun önüne set çekilerek türübünler yolu ile elektrik enerjisi üretilmesidir.

Türkiye enerji konusunda dışa bağımlı bir ülke, ne gazı, ne petrolü var. Böyle bir ortamda HES’ten son 12 yıldır yeni bir kurtarıcı ve enerji kaynağı olarak görülüyor.

Daha önceki yıllarda sadece devlet eli ile yapılan HES projeleri 2003 yılı ile çıkartılan bir kanun ile özel şirketlere verilmeye başlandı. Akarsulara birden fazla hidroelektrik santrali kurulmaya başlandı. Bu santralleri kurmak eskisi kadar zor değil. Bakanlık bir havza planlaması yapıyor ve her havza üzerine kurulacak HES’leri hesaplıyor ve ihaleler yapılıyor.

Hidroelektrik Santral Nedir ve Nasıl Çalışır?

Kamuoyunda “HES” kısaltması ile bilinen hidroelektrik santraller, hidroelektrik enerji üreten tesislerdir. Doğal ya da suni şekilde, belli bir yükseklik kazanmış olan su, kendisinden daha düşük seviyedeki türbinlere iletilmektedir. Alt seviyedeki türbin çarklarına, çok hızlı halde çarpan su, türbin milini döndürmektedir. Buna bağlı olarak, jeneratör çalışmaktadır ve elektrik enerjisi üretilmiş olmaktadır.

Yukarıda anlatılan düzenekler, barajlarda bulunmaktadır. İşte hidroelektrik santraller, bu sistemlerin yer aldığı tesislerin bütününe denmektedir.

Hidroelektrik Santral Kullanımının Dünya ve Türkiye’deki Durumu Nedir?

Yeryüzünün elektrik ihtiyacının büyük bir kısmı, bu santrallerde üretilmektedir. Hidroelektrik enerji, dünyanın tamamındaki elektrik ihtiyacının %19’luk kısmına denk gelmektedir. Aynı zamanda bu enerji, önemli bir kavram olan “yenilenebilir enerji”nin %69’luk dilimini de karşılamaktadır. Türkiye’de ise, 150 adetten fazla işletilen HES bulunmaktadır. Bakanlık kaynaklarınca alınan bilgiye istinaden, 2009 yılındaki elektrik üretiminin %18,5’lik kısmı, hidroelektrik santrallerde üretilmiştir.

Hidroelektrik Santrallerin Ana Parçaları Nelerdir?

* Su Tutma Yapısı
* Su Alma Yapısı
* İletim Kanalı
* Cebri (Basınçlı) Borular
* Salyangoz
* Türbin
* Jeneratör
* Transformatörler
* Şalt alanı (Şalt Sahası)
* Diğer Teçhizatlar

Hidroelektrik Santrallerin İyi Ve Kötü Etkileri Nelerdir?

Baraj yapımından öncesinde gerçekleştirilen pek çok çalışma, baraj hazırlık ve tesislerin kurulum maliyetleri, bu santraller adına en büyük dezavantajlardan biridir. Yani, santral ve barajın yatırım maliyeti, oldukça yüksektir. Üstelik, yapılan onlarca çalışmanın sonucunda, santral ya da barajın kurulmama riski de olduğu için, boşa para harcama riski de bulunmaktadır.

5484_trdeki-santrallerİşin ekonomik boyutunun dışında, bu santrallerin çok daha kötü bir etkisi de, doğal yaşama ve çevreye zarar veriyor oluşlarıdır. Ki bu durum, kitlesel protestoların ve HES’’lere olan baş kaldırıların da temelinde yer almaktadır. Hidroelektrik santraller, doğal ve vahşi hayata, bununla birlikte doğal kaynaklara zarar vermektedirler. Bunun yanı sıra, o coğrafyada yer alan bölgesel kültürlerin ve tarihi eserlerin yok edilmesi, tüketilen suyun kalitesine negatif yönde etki edilmesi gibi zararları da, HES’lerin dezavantajlarındandır. Ayrıca, bu tesisler için pek çok sayıda ağaç kesildiği de unutulmamalıdır.

Hidroelektrik santraller ile ilgili, avantaj olarak sayılabilecek noktalardan bahsedecek olduğumuzda ise, yatırım maliyetinin ardından gerekli olan ham madde giderinin az maliyetli olduğu, çünkü su kullanıldığı söylenebilmektedir. Aynı zamanda, hava kirliliği konusunda da çok büyük problem yaşatmamaktadır.

Tüm bunlara ek olarak, HES’lerin bulunduğu çevrenin su ihtiyacını karşılayabildiği, sel ve taşkınları önlediği, iklimde yumuşama yaratabildiği, santralin varlığından dolayı ulaşım açısından da kolaylık yaşatabildiği, tarım arazilerinin sulanmasına katkı sağlayabildiği şeklinde bir takım olumluluklar da söylenebilmektedir.

Vatandaş HES’lere Neden Karşı Çıkıyor?

Türkiye’de bulunan 81 il arasında HES bulunmayan il sayısı bugün sadece 8. Projelendirilmiş ve inşaat halindeki HES’lerin en yoğun olarak yapılığı bölge ise karadeniz bölgesi.

Vatandaş HES mücadelesine 2006 yılından bu yana devam ediyor. Derelerini o kadar sahiplenmişler ki yabancı plakalı araçların suyun kaynağına gitmesine bile izin vermiyorlar.

Vatandaş HES diye bir sorunumuz yok diyor, bizim yaşam sorunumuz var diyorlar. Sular yıllarca akarken HES projesine göre derelerin kuruması vatandaşın istemediği bir şey. Derelerden istifa eden insanlar, balıklar, hayvanlar var diyorlar ve HES’e bu yüzden karşı çıkıyorlar. Vatandaş doğanın bozulmaması için uğraşıyor ve suyun kullanım hakkını alan şirketler ile mücade ediyorlar. Türkiye’deki çoğu akarsuların kullanım hakkı şirketlere verilmiştir.


0 Comments

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir